Saturday, September 30, 2006

Lokallesme,

Cocukluguma dair kuvvetli anilarimdan biri at sevgisi idi. Odamin bir cok kosesi at fotograflari ile dolu olurdu. Atin muhtesem durusu, kibarligi, sportmen ruhu, yarismaci pozitif hirsi, ekip ruhu ve asilligi muhtesem hayvanlara olan hayranligima tek sebep degil elbette. Ozgurlugun simgesi olmasini, bu ozelliklerinin yaninda bulundugu her ortama uyum saglama ozelligine borclu. Atlar gerek yarislar gerekse gosteriler icin dunyanin heryerine yogun olarak seyehat ediyorlar. Dunyanin heryani ayni iklim ozellikleri gostermedigi icin maksimum verimi almak icin atlara aklimatize (Acclimatisation) yontemleri uygulanir.

Dubai luksun satildigi ve buyuk hayallerin erisebilir oldugu oldukca huzurlu bir yer. Oldukca buyuk bir otomobil pazari var. Ustelik vergi olmadigi icin oldukca ucuza luks arabalar bulunabiliyor. Bu pazara girmek isteyen Renault Turkiye'de uretilen megane arabalar ile pazara girmeye calisiyor. Koca renault nasil arastirma gelistirme yapmadan Turkiye sartlarina gore urettigi arabalari dubai pazarina surebiliyor anlamiyorum. Eger kulture ve fiziksel sartlari goz onune alsalardi ise yaramayan klimalar ile dubai pazarina girmenin sadece bosa hayal oldugunu anlarlardi.

Atlarin aklimatizasyon metodlari reno megan arabalara uygulanmamis. Capon arabalarinin 1970 lerde muthis bir inovasyon hikayesini reno yoneticilerinin duymaya ihtiyaci var sanki. Araplarin giydigi entari (cellabiye) caponlara muthis bir fikir vermis koltugun altina ve direkt olarak cellabiyenin icine ufleyen klimadan bir boruyu yerlestirerek kocaman bir pazar elde etmistir.

Tasarim ve internet isinde de basarili olmak istiyor isek hedef kitlenin kulturu, aliskanliklari ve fiziksel ozellikleri tasariminin onemli kriterleri olarak gormeli ve buna gore cozumler uretmeliyiz. Hedef kitlemize gore aklimatize olmamis her hangi bir cozum basariyi degil en fazla zaman kaybini getirir.

Bilgisayar insan etkilesiminin (HCI) karmasikligini sicaklik olarak ele alir isek kullanisliligi ve lokallesmeyi klima gibi dusunmeliyiz. Klima ile limitlerimizi zorlamadan yasamamiza yardimci olur. Unutmayin

Tuesday, September 19, 2006

siarem mi CRM mi?

2005 yili itibari ile firmalar 35.000.000.000.00 USD civari parayi siarem yada CRM e harcamis bulunuyorlar. Helpdeskine basvurdugunuz bir bankanin size guleryuzle hizmet verdikten sonra size bunun karsiligi olarak bir sey satmaya ki bunlar genelde sigorta oluyor zorlamasi dogal olarak bir curum olusturmaz ama kesinlikle ahlakli degil. Kullanici her yardim aldiginda boyle siarem tacizine maruz kaliyor ise bir sure sonra kendini kotu hissedecektir yada uyanacaktir:). Bu siarem felsefesi batidan cikmis olmasi ise ilginclik katiyor zira ayni medeniyet turistleri kapalicarsi esanafinin HANUTculugundan yakinmaktan geri kalmiyor.

Hersey satis cebinden parayi alana kadar diyorsaniz hedefiniz para basan merkezler olmali. Elinden geldiginin en iyisini yaparak yasamaya calisan insanlarin tercihlerini elinden almaya kalkarsaniz bir sure sonra 35 milyar x 135 kati parayi harcamak zorunda kalacaksiniz ki oturup paranizi yiyin daha karli.

Faidali siarem yapmayi planliyor iseniz satis kanalinizin rakamlari yaninda sosyal projelerinizi de hesaba katiyor olsaniz iyi edersiniz aksi halde yanlis is yapiyorusunuz. Silah isine girerseniz daha cok kar elde edersiniz.

saglicakla ciaREM

yuh diyorum tatlici fehmi

Ramazan geldi ya bu cokuluslu firmalar abarti/sacma reklamlarina basladi. En son nefis baklava borek, sobiyet yapan tatlici fehmi iftar sonrasi hem kart hem Dore'un yogurt kabinda acaip kotu gorunuslu tatli benzeri urununu getiriyor ve sasiran ciragina neden sasirdin ki bende salaklastim, gul gibi saglikli baklavami mi yiyecegim yoksa ici katki maddeleri ile dolu amerikan tatlilarini mi bilemiyorum? diyor.

Aslinda iftar sofralarinda cola olmaz ise sanki sayilmaz oruc imajini veren firmalar simdide sizin yillardir yediginiz tatlimi? Gelin gul gibi tatli benzeri seyleri yiyin de daha fazla batilalasin felan diyor olmalilar.

Gercekten bizi salak mi saniyorlar. Hade diyelim salagiz da bi sofraya 3 tatliyi birden mi getiririz. Hade getirdik diyelim saglikli baklavayi mi icinde ne odugunu bilmedigimiz tatlimsilari mi tercih ederiz?

Allah pazarlamacilarina akil fikir versin.

Sunday, September 17, 2006

Uyanik web icerigi?

Son zamanlarda web icerikleri icin tanimlar ve standartlar gelisiyor. Web ortaminda kullanicilara istediklerini vermeniz ve kisa surede vermeniz gerekiyor. Arastirma yapmadan, onceki nesil haber kanallari gibi tek tarafli bilgi vermek eskisi kadar kolay degil. Dogruyu saptirarak da islerin yuruyecegini saniyorsaniz kullanicilarin karsi gorusu cok kisa zamanda ogreneceklerini unutmayin. Web ortami artik infoware tanimiyla ozdeslestiriliyor bu yuzden datalarinizi maksimum verimde arsivleyin ve sunun.

Pinar altugun magazin programinda soyledigi biz beraberligimizi ilk gundenberi soyluyoruz ama siz salaksiniz arkadasiz diye algiliyorsunuz yalanini yermis gibi yapan ama yemeyen kullancilara hitap ediyorsunuz. Sitenizde veremeyeceginiz sozler yayinlamayin. Oldugunuzdan farkli olmayin. Beraber buyume stratejisi gelistiriyor iseniz stratejiye paralel gidin hedefinizdeki buyuk lafları sanki gerceklesmis gibi sarf etmeyin. Neyseniz onu yansitin. Konulari dogru saptayin cozumlere dogru ulasin. How to rob a bank programinda butun dolandiricilik islerinden gocmenleri sorumlu tutmaya calisan zeki banka yonetcilerinin kisisel bilgilerinizi yasal olarak kim parayi verir ise satma hakki oldugunu bilmiyormus safligina yatmayin(yani kullanicilarinizi aptal sanmayin). Gocmenleri suclayacaksaniz pis islerinizi gocmenlere yaptirmayin siz yapin. Kisa ve anlasilir yazin. 5 cumleden fazla yazilari sadece ilgilenenlerin okudugunu unutmayin. Guncellenmeyen siteleri guncelleniyormus gosterme hatasina dusmeyin.

Kisaca uyanikliginiz olcusunde web icerigi yaratin ve kullancininizin bu uyanikliginiza uyaniklik ile karsilik verecegini unutmayin. Masumane vediginiz sozler en buyuk darbe aldiginiz yerler olabilir. Sakin unutmayin.

saygiyla kalin saygi alin.

Friday, September 15, 2006

Hafiza, pazarlama ve ikinci bir sans

Su gunlerde izinsizce ve kustahca herseyi ile hayatimiza sinsice sizmaya calisan pazarlama faaliyetlerine bilinmeyen sir vermek istiyorum. :) İsin(m)iz zor degil. Kadir Copdemir beyin NTV de ki eylul ayinda onemli olaylar nedir temelli programinda, sorusuna cevap veren turk halkimizin %70 i 11 Eylul (darbe)'i hatirladi. %20 si 12 Eylul'ü (darbe) hatirladi. %5'i 6-7 Eylul capulculugunu %1 i ise 9 eylul izmir kurtulusunu hatirladi.

Pazarlamayi zeka uzerine degil zekanin unutma yetenegi uzerine kurarsaniz sanirim basariyi arttirma imkanimiz cok fazla.

Hafiza bizde baska bi anlama geliyor olmali.

Keşfetmekten önce keşfetmekten sonra.

Her insan kendi dunyasinda deneyimleri kesif olarak adlandirmalidir. Amerika Webpusti kesif yaptigini iddea ederken onu karsilayan yerlileri gormezden gelebilecek kadar kibirli ise her pazarlamaci da tuketicilerin yeni kesiflerini kendileri sunmus gibi kibire sahip olur ise vay halimize. Milyonlarca yildir donen dunyanin kisa surede misafir ettigi insaligin pazarlama adi altinda ihtiyac giderme gudusunu yonetebilmek yonetilenlerin kabulu kadardir. Yonetenleri pazarlama yetenekleri ile degil kesif deneyimi yasatabildikleri kadar basarili kildiklarini unutmamak gerekir.

Hizin etkili oldugu gunumuzde pazarlama basarilarini yasamak sadece ticari kazanclar ile olculdugu icin haz duygusunu yasayamamak butun pazarlamacilarin kronik sorunu olmali. Basariyi olcmek icin daha fazla ticareti, daha fazla ticaret daha fazla tiyatroyu doguruyor. daha fazla tiyotro ise tuketicilerin dogru karar verelerini engelliyor. Dogru karar veremeyen tuketicileri ise etkilemenin yollari dogruyu soylemekten gecmiyor olsa gerek.

Unutmayin herkes icin bir game over vardir. Game overi ekranda gorurken levellari kolay kolay harciyarak gecmek bir amac olabilir fakat levellarin her detayina hakim olmak resmin butununde daha tatmin olmak anlamina gelir. Unutmayin basariyi ticaret ile olcerseniz ticaretin parcasi olup ticari bir mal haline gelebilrsiniz. Ticaret alinip satilmak uzerine kuruludur. Stabilite yoktur ve en onemlisi dinamizmi belirleyen siz degilsinizdir. Piyasada dinamikleri belirleyemezsiniz fakat kendinizin dinamiklerini siz belirlersiniz.

Sadece ticari basari elde eden insanlarin son sozlerini bir kitapda toplasaydik bunu basan matbaa olurmuydu cok merak ediyorum.

Simdilik kalin saglicakla

Butunlesik pazarlama

Pazarlama daha etkili kullanilir hale geldi. Etkisi arttikca tuketiciler oyuncaklar gibi gorunmeye basladi. Ayni turistleri yuruyen dolarlar olarak gorup eski gunleri mumla arayan turizmcilerimiz gibi. Bu ugurda yesili maviyi betona donusturen buyuk ongorusuzlugumuz pazarlama dunyasinin verimsizligine de bulasiyor. Pazarlama Canavari dikkate alinmasi gereken rakamlari belirtmis. Yesilleri mavileri betona donusturmeden okumanizda fayda var.

Deneysel pazarlama projeleri ile kurumlara kaybettirilen binlerce dolar aslinda dunyanin kaynagini geri kazanmak icin firsat olabilir. Eger bu kadar kayip vererek hayatta kalabiliyorlar ise daha iyi pazarlama ile hem doga kaynaklarini daha verimli kullanabilir hemde daha etkili ve surdurulebilir bir pazar bulabiliriz.

"cekic isen herseyi civi olarak gorursun" atasozunu pazarlama ustadlarina hatirlatir pazarlanacak birseylerin kalmasi umuduyla saglicaklar dileriz.

Saturday, September 09, 2006

Fuardan beklentiniz nedir?

Kurumlar fuarlara katilarak yeni is baglantilari kuracaklarini islerinin kat ve kat artacaklarini dusunuyorlar. Yogun rekabetin yasandigi gunumuzde oturup musteri beklemek sadece tekel firmalarin elinde. Cogu kurumun fuardan beklentisi ise flamingolarin savunma mekanizmasi uzerine kurulu. En yakinindaki ne yaparsa aynisini yap. İlk saldirilani kurban et ve bu sana gelismis algi mekanizmalarin yada sana ait bir karsi koyma silahindan feragat etme sansi tanisin. Sayi cok oldugu surece sorun yok. Ama azalinca yada suru dagilinca ne olacak?

Feragat edilen silahlar farklilasma, Musteri ilişkileri, Lokalizasyon ve etkili pazarlama faaliyetleridir. Farklilasma urun yelpazesi ve fiyat politikasin uzerinde olabilir. Her ne olursa olsun hedef kitlenizin memnuniyeti kadar algilanirsiniz.

Toplanana bir suru brosur ve toplanan bir suru kart visitlerden kacta kac geri donus oluyor?
Fuara harcadiginiz para geri donuyormu? ROI(return of investment) kaç?

Fuar da guzel kizlarin ve motorize aletlerin yaninda ilgi cekici urunler sunmak pazarlama stratejisidir ve extra maliyet(ler) demektir. Peki sadece cok para harcayarak mi akilda kalabilirsiniz? Yada cok para harcayrak mi memnuniyeti arttirabilirsiniz?

Bu sorularin hepsinin cevabini kapali carsi deneyimi ile cevaplanirabilirniz? Yaninizda bir turist
gezintiye cikin viral marketing'in, musteri deneyiminin, agirlanma ve musteri iliskileri dersleri alin.

Bu onerileri kendi kurum avantajlariniza gore sekillendirmek varsa odediginiz danismanlara, varsa iletisim firmaniza, yada yetkililerinize dusuyor. Zira bunun icin para aliyorlar degil mi?
Yok herseyi ben yaparimcilardansaniz zaten iyi yaparsaniz odulunu kotu yaparsaniz bedelini odersiniz.

CRM yazilimi yapan bir firmanin sizi ceken hic brosuru olmamasi, akilda kalacak yada hizmetlerine sizi dahil edecek hicbir aktivitesinin olmamasi, Firmaya CRM gibi iddeali bir isi sonuk tanitmasi firmaya ne basari getirecegini saniyor? Cevresindeki benzer firmalar gibi yaptigi cok acik. Sayilari cok oldugu surece sorun yok. Ya azalirlar ise?

Oh be

Cebit 2006 fuarinin son 5 senelik beklentileri karsilayamama gelenegi devam ediyor. Daha cok sey yazacagim fakat pazarlama ile ilgili daha once yasamadigim bir deneyimi anlatmak istiyorum.

Avea, Oh be slogani ile dikkat cekici bi reklam yapti. Bu slogana uygun fiyat tarifleri cikardi ve Turkcell-im in buyuk hezimetler servislerine oldukca agresif bir karsilik vermis oldu. Fuarda gerek turkcell gerekse vodofone(telsim) cok buyuk yer kiralamislar ama etkili yada dikkat ceken hic etkinlikleri yoktu. (vodofone gerci bir hareketlilik getirmis, hakkini yemeyelim). Avea standina girdiginizde fuarda gezerken farketmediginiz sicaklik yerini serin bir hava esinti ile karsiliyordu ve tam karisinizda oh be yazan bir gorsel vardi. Deneyimler 5 algiya hitap edebildigi icin serinlik hissi oldukca etkili oldu. Bilerek hazirladiklarini dusunerek tebrik ediyorum. Sanki guzel bir koku ve cok sakin bir muzik ( Meditasyon ) eslik etse daha iyi olmazmiydi ne.

Ekleme: 15 .09.2006 :Hergun birseyler ogreniyoruz. Brand Sense meger bu dediklerimi anlatiyormus. Marketing artik 5 duyu ile yapiliyormus. akillicaymis yetmiyormus klasik yontemler felan felan,

Wednesday, September 06, 2006

Bilisim departmanı nedir?

Bilisim departmani nedir?
Bilisim departmani sen misin?
Bilisim departmani o mu?

Garip sorular degil mi? Kimsenin bir sey bilmedigi yeni teknolojileri sacma sapan kelimeler ile prim yapan yoneticiler ve excel disinda birsey kullanamayan danismanlara para akıtıldıgı karmakarisik bir departman olarak adlandirmak gerekli bilisim departmanini.

Bilisim departmani bilgiyi yonetmeye yarayan her turlu sisteme platform hazirlayan departman olmali. Donanimdan, destege, yazilimdan yeni nesil pazarlamaya hatta yeni nesil dusunmek isteyen her bolume cevap veren departman olmalidir.

Her isleminizi bilisim departmanindan faydalanarak yapabilirsiniz. six sigma'ya uymak icin dinamikligi kaybederseniz 4-5 yil oncesinin yeniliklerini bugun fakeder bugun hizmet olarak sunabilirsiniz.

Marketing departmaninizdan IK niza, lojistik departmaninizdan akliniza gelmeyen bolumlere kadar bilisimi hucrelerinize isleyerek entegre etmez iseniz sadece pazarda varolmak icin cabalayip durursunuz.

Bilisim departmaniniz kesinlikle sihirli degnek degil ama sihirli degneklerin ortaya cikmasini saglayacak platform olabilir. Hatalari duzeltir. Yeni kararlar almanizi saglar. Yeni modeller olusturmaniza yardimci olur.

Surdurulebilirligi saglar ve en onemlisi sizin isinizde maksimum verim imkani ortaya cikarir.

Peki gunumuz turk bilisim devleri ne durumdalar. Aslinda para kazanmayi cok iyi biliyorlar. Cunku bilisim uzmanlarindan cok satis yoneticilerine sahipler. Satis yoneticileri ile bilisim uzmanlarini kendi aralarinda konusturmada oldukca zorlaniyorlar.

Fakat cogu, dunyanin degistigini goremeyecek kadar da yavas hareket ediyorlar. İs dunyasinin ihtiyac duydugu degisimi karsilamak icin organzie olurken is dunyasinda ihtiyaclar degisiyor ve bu arz talep hic durmadan devam ediyor.

Sanirim bilisimin onemli gorevlerinden biri ileriyi gormek ve inovasyonu zamaninda hayata gecirmek. Buyuk bilisim firmalari ile gorusurken buyuk butceleri harcarken bir kere daha dusunmenizde fayda var.

Hala teknolojinin devi olarak ortalarda gorunen kurumlarin genc bilisime kattigi ticari kazanc disinda hicbir yenilik yok. Butun yenilikleri genc ve risk almayi seven ufak yada orta olcekli bilisim sevdalilari gerceklestiriyor.

Bilisim pastasi buyudu diye sevinen ve sanki yazilim sektorunun cok buyuk kismini lisans olarak yurtdisina gondermiyor gibi gosteren yazilim sanayimize de ilerde bol bol guzel soz soyleriz gibi geliyor.

simdilik saglicakla