Wednesday, February 15, 2006

Guru Guruya olmaz!
Kültür dikkate alınmadan adım atılmaz.

Tasarımların uygulamaların başarılarına direkt ve indirekt olarak etki ettiğini düşünüyorum. Yurtdışında geliştirilen tasarım prensiplerini Türkiye'de uygulamak kullanıcılara uyarlamadan sunmak biraz dikte etmek gibi geliyor. Zira kullanıcılar belirli bir altyapı yada kullanım fikrine sahipler. Türkiye'de ise durum biraz farklı zira kullanıcıların çoğu bilgisayarı yeşil ekranlı muhasebe programlarından ibaret sanıyorlar(dı). 90larda Microsoft, SAP veya Oracle'ın geliştirdiği uyulamalar tasarım özürlü olarak sadece işlevsel yönüyle kullanıldı. Kullanıcılar uygulamaların arayüzlerine değil işlevselliğine dikkat ettiler. Bu uygulamarda kulanılan arayüz soğuk ve her an kullancıya sen hata yapabilirsin hissi vermek üzere tasarlanmış gibiydi.(bunu tasarlayan muhendislerin hata ayıklama isteğinin bir parça etkisi var sanırım)


90'ların sonlarında 2000'lerin başında ise web tabanlı uygulamalar lisans avantajı yüzünden yaygınlaşması kurumlara kısa zamanda hareket etmek zorunda bıraktı. (Ben tasarım kaygısı ile inceleyceğim) Bu durum ise bazı dezavantajları beraberinde
getirdi bunlar;

  1. Kurumlar için heyecan verici ama eskiye dayanan bir alışkanlıklardan farklı,
  2. Client uygulamlarına göre daha kısıtlı kullanılabilirlik yetenekleri,
  3. Lokasyon ve platform bağımsız olduğu için öngörülemeyen sorunlar
  4. Sadece muhendislerin tasarım yeteneklerine bırakma hatası,
  5. Kullanıcı tecrübe strateji eksikliği,
  6. Adaptasyon ve eğitim stratejileri eksikliği,vb,

Arayüz tasarımcıları internetin nimetlerinden faydalanarak kısa zamanda bilgilerini ve tecrübelerini paylaşmaya başladı. Kullanıcı deneyimlerinden, Kullanılabilirlik testlerine, Persona yaratımlarından Tasarım Kararlarına kadar bilgilerini paylaştıkça hızla bir yol katedildi.

Gerek tecrübelerime dayanarak gerekse meslektaşalrımın tecrübelerimden faydalanarak arayüz tasarımlarında dikkat edilmesi gereken kuralları sıralamaya çalışacağım.

  • Uygulama Amacını, dönüm noktalarını ve başarı kriterlerini müşteriniz ile birlikte net olarak belirleyin,
  • Uygulama hedef kitlesini belirleyin ve ona göre strateji oluşturun. üstdüzey yöneticiler farklı bir dil kullanır. Unutmayın.
  • Mutlaka tasarımda B planınız olsun. (Aynı kurumun 3 ayrı deparmanına farklı işlerde çok farklı tasarımlar uygulamak durumunda kalmıştım. Sebebi kullanıcıların web uygulamlarına soğuk bakmasıydı. bi türlü beğenmedikleri gibi başarısını
    kullanmada zorluklar çıkararak etkileyecekler gibiydi. Pratik bir çözüm ile değiştirilebilir Templateler yaptım ve kullanıcılar önyargılarını seçim haklarını kullanarak (Uygulamayı Kişiselleştirerek) giderdiler)
  • Kullanıcıların daha önce yaptıkları iş süreçlerinden hem tasarım hem foksiyonelite olarak uzaklaşmayın,
  • Uygulamada kullanıcıların keşfedebilecekleri ufak araçlar geliştirin. Manuellere koymayın ama kolayca keşfetmelerini sağlayın. (basit hesap makinası, kısayol tuşları vb)
  • Kullanıcıların deneyimlerini mutlaka gözlemleyin. Kullanmaya başladıkları anda bir ay sonra ve 3 ay sonra tekrar tekrar edin.Alışkanlıklarını değiştirebildiklerini alanları ve sebepleri belirleyin. Tasarım hataları mutlaka bu aşamada ortaya çıkar.Bunları yeniden tasarlayın.
  • Bölgesel kültürleri önemseyin. İnsanlar kendilerini sıcak hissettigi arayüzlerde uygulamara daha kolay adapte oluyorlar. Gerekirse Lokasyona göre hata mesajlarınızı düzeltin.(Ben uygulamarın eğlenceli olması gerektiğini düşünüyorum. Abartıya kaçmıyacak şekilde hata mesajlarında kullancı profiline göre hoş suprizler yapın. örneğin karadenizliye bir hata mesajında "ne yaptın uşağım yeniden dene da!" adanalıya "Aboooo, oldu mu ya şimdi" gibi)
  • Geliştirdiğiniz uygulamarı size anlatan ve beraber geliştirdiğiniz departmanın genellikle Bilişim Departmanı olduğunu unutmayın. Bu genelde bilişime çok yatkın insanların kullanabileceği şekilde tasarlanmış oluyor. Ama kullananlar ise bambaşa profillerdeler.
  • Kullanıcıyı korkutmayın. Kendini karmakarışık bir sistemde ne yapacağını bilmez şekilde bırakmayın. Ona hergün yaptığı işten farklı olmadığını hissettirin. Mümkün olduğu kadar günlük işlerine benzetip basitleştirin. unutmayın ki kullanıcı bu programları kullanmaz ise uygulama başarılı olamaz.
  • Kullanıcının başarısı ödüllendirecek yöntemler geliştirin. (Sign Outlarda gerekli mesajalrı verebilirsiniz.)
  • Kullanıcının aidiyet duygusunu hissetmesini sağlayın. Kullanıcı çalıştığı kurmun etkisini hissetsin. Çalıştığı kurumda hergün gördüğü ve alışık olduğu görsel objeleri yormadan, sıkmadan kullanın. Çoğu kullanıcı kurum sembollerini görmekten mutluluk duyar.
  • Kullanıcının diğer kullanıcılar ile iletişime geçmesini sağlayın. (FAQ leri dinamik yapıda kullanırsanız sorunlarda insanların paylaşmasını sağlarsınız.)
  • Mutlaka eğitim materyalini uygulamadan önce görsel olarak hazırlayın.
  • Mevsimsel değişikliklere dikkat edin. Yazları boğucu renkler yerine ferahlatıcı renklerin çekici geldiğini unutmayın.
  • Eninde sonunda uygulamanın hakimiyetini kullanıcılarda olduğunu uygulamanın ne kullanıcı ne isterse onu yaptığını hissettirin.
  • Tasarımı yaşatın. Tasarımı devamlı geliştirme imkanının olursa buna kaynak ayırın.
  • Uygulamanın fiziksel ürün desteğini sağlayın.(Mümkünde tip&tricks içeren ufak notebooklar bastırın)
  • Çoğu yöneticinin uygulamanın yazılım mimarilerine bir eleştiri getirmeyecekleri için ilk hedef tasarım olacak unutmayın.

Yukarıda saydığım tasarım kaydıları uygulamanın mühendis ve işletme yetenekleri tam ve muazzam olarak kabul edilerek yazılmıştır. Ülkemizde daha uygulama arayüz tasarımlarına login ekranı dışında bakılmadığını düşünür isek çok yolumuz olduğunu biliyorum.

İlginç deneyimlerin yanı sıra iyi bir tasarımın uygulamaya fark yarattığını bilmek benim hoşuma gidiyor.

Gelecek yazımda uygulama arayüz tasarımında deneyler başlığıyla yazacağım.

Herkese iyi çalışmalar.

No comments: